Gelenekler, bir toplumun kültürel varlığını koruyan en önemli unsurlardan biridir. Bu bağlamda, aile yapısından gelen mirasların yaşatılması da oldukça önemlidir. Şehirhaberi olarak, uzun yıllardır yerel gelenekleri ve el sanatlarını yaşatan bir çifte konuk olduk. 21 yıldır birlikte çalışan yönetici çift, dedelerinden kalan mirası, özveriyle sürdürerek bu değerleri gelecek nesillere aktarmayı hedefliyorlar.
Mehmet ve Ayşe, evlenmeden önce de bu sanata ilgi duymaktadırlar. Evliliklerinin ilk günlerinden itibaren, ailesinin mesleğini sürdürebilmek için bir araya geldiler. Geçmişten günümüze aktarılan el sanatları konusunda, dedeleri ve nineleri onlara ilham kaynağı oldu. Üretime olan tutkulu yaklaşımı ve geleneksel yöntemlerle iş yapma isteği, onları sadece başarılı birer zanaatkar değil, aynı zamanda kültürel birer elçi haline getirdi.
Her sabah erken saatlerde atölyeye gelen çift, günlerini çeşitli el sanatları projeleri üzerinde çalışarak geçiriyorlar. Bu alanlardaki ustalıklarıyla tanınan Mehmet, geleneksel motiflerin kimliğini kaybetmeden tekrar hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyor. “Amacımız, geçmişimizi unutturmamak ve insanların bu sanatların değerini anlamalarını sağlamak” diyor. Ayşe ise el işçiliğinin inceliklerini ve detaylarını genç nesillere öğretmenin kendisi için ayrı bir mutluluk kaynağı olduğunu belirtmekte; “Bu mirası devam ettirmek, benim için bir görev. Dedemin bana öğrettikleri benzer şekilde benim de gençlere aktarabilmem çok önemli,” sözleriyle duygularını ifade ediyor.
Atölyelerinde yalnızca geçmişin izlerini taşımakla kalmıyorlar, aynı zamanda yerel üreticilerle iş birliği yaparak kaliteli malzemeleri kullanıyorlar. Dedelerinin kullandığı tekniklerle yapılan bu eserler, hem estetik hem de fonksiyonel bir değer taşıyor. Doğadan ilham alarak tasarladıkları ürünler, çeşitli el sanatları sergilerinde yer almakta ve bölgedeki festivallerde de büyük ilgi görmektedir.
Mehmet ve Ayşe’nin bir diğer hedefi ise toplumda bu tür el sanatlarına olan ilgiyi arttırmak. Her yıl düzenledikleri atölye çalışmaları ile tüm yaş gruplarına, zanaatkarlık tutkusunu aşılamak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Yerel okullarla iş birliği yaparak düzenledikleri etkinlikler sayesinde çocukların el yeteneklerini geliştirmeleri, atölyelerine olan ilgiyi de artırıyor. Küçük yaşlarda sanata yönlendirilen bireyler, yavaş yavaş bu geleneğin devamını sağlamaktadırlar.
Çiftin başarıları sadece yerel alanda değil, uluslararası arenada da dikkat çekiyor. Geride bıraktıkları 21 yıl boyunca, birçok ödüle ve takdire layık görüldüler. Bu tür başarılar, Dedelerinden kalan mirası yaşatmanın sadece bir görev değil, aynı zamanda tutku olduğunu kanıtlıyor.
Son olarak, Mehmet ve Ayşe, gelecek nesiller için hayallerini gerçekleştirmek adına sürekli olarak yenilik peşindeler. Atölyelerindeki ürün yelpazesini genişletmek ve yeni projelere imza atmak için durmadan çalışıyorlar. Yıllar geçtikçe artan bu tutku, onların mirasını yaşatmaya devam edecek. “Her yeni nesil, bir öncekinin izlerinden ders çıkarmalı ve kendi yolunu bulmalı; biz bunun için buradayız” diyor Mehmet, Ayşe ile birlikte gülümseyerek.
Mehmet ve Ayşe’nin hikayesi, dedelerinden miras kalan bir geleneği yaşatmanın ve bunu bir yaşam biçimi haline getirmenin ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Yerel kültürün geleceği için adanmışlık ve sevgiyle çalışmaya devam eden bu çift, sadece sanatlarıyla değil, aynı zamanda topluma kattıkları değerlerle de örnek teşkil ediyor.