2020 yılında başlayan COVID-19 pandemisi, dünya genelinde birçok insanı evde kalmaya zorladı. İnsanların hayatlarına aldıkları pek çok yeni alışkanlık ve hobi, bu süreçte doğdu. İşte bu dönemde birçok kişi kendini farklı alanlarda geliştirirken, bazıları da konfor alanlarının dışına çıkmayı göze aldı. İstanbul'da yaşayan 35 yaşındaki Ayşe Yıldız, tam da bu dönemde hobi olarak başladığı seramik sanatını, zamanla evindeki bir atölyeye dönüştürdü. Onun hikayesi, pandeminin yarattığı zorlukları fırsata nasıl dönüştürebileceğimize dair ilham verici bir örnek sunuyor.
Ayşe Yıldız, pandeminin başlamasından önce bir şirkette çalışıyordu ve seramiğe yönelik hiçbir deneyimi yoktu. Ancak, birkaç arkadaşının seramik yapımına ilgi gösterdiğini ve bunun yanı sıra doğaya dönerken ruhunu dinlendirdiğini duydu. Ayşe, küçük bir seramik kiti alarak kendi evinde denemelere başladı. İlk başta basit objeler yapmaya çalışan Yıldız, zamanla daha karmaşık tasarımlara yöneldi. Renk seçimi, şekil verme ve fırınlama süreçleriyle ilgili çeşitli videolar ve online kurslar hazırladı. Bu dönemde belki de en çok dikkat çeken şey, onun sosyal medya aracılığıyla oluşan toplulukla etkileşimde bulunmasıydı.
Ayşe'nin hobisi, evinin bir odasını atölyeye dönüştürme isteğiyle birleştiğinde, hayatının belki de en ilginç dönüşümünü yaşadı. Dört ay kadar süren denemeleri ve öğrenme süreçleri sonrası, seramik atölyesini kurmaya karar verdi. Yıldız, bu süreçte karşısına çıkan zorlukları aşarak, kendi estetik anlayışını geliştirdi ve ortaya çeşitli sanat eserleri çıkarmayı başardı. Evini tamamen seramik atölyesine dönüştürmesiyle birlikte, çevresindeki insanlar da onun çabalarını desteklemek ve çalışmalarını paylaşmak için harekete geçti. Ayşe, bunların yanı sıra, atölyesini daha fazla kişiye tanıtmak için sosyal medya üzerinden özel etkinlikler düzenlemeye başladı.
Bugün, Ayşe'nin atölyesi sadece bir hobi alanı değil; aynı zamanda birçok insana ilham veren bir sanat merkezi haline geldi. Kısa süre içinde hem yerel hem de çevrimiçi birçok seramik sınıfları açarak evlere eğlence ve öğrenim kattı. Hedeflerinden biri, sanatı başkalarıyla paylaşmak ve insanlara yaratıcılıklarını keşfetmeleri için bir fırsat sunmak. Ayrıca, Ayşe, seramik yapımının yalnızca bir hobi olmadığını, aynı zamanda insanların stresini atmasına ve zihinsel rahatlama bulmasına yardımcı olduğunu düşünüyor. Bu nedenle her yaştan bireylerin seramik yapımına katılmalarını teşvik ediyor.
Ayşe Yıldız’ın hikayesi, yalnızca bir hobiyle başlayan ve tutkuya dönüşen bir yolculuğun nasıl başarılı bir iş modeline dönüştüğünün sembolü. Pandemi döneminin zorluklarına karşı ilk başlarda belki de umutsuzca başlayan bu yolculuk, şimdi pek çok insana ilham vermeye devam ediyor. Ayşe'nin evinde kurduğu atölyeyi ziyaret edenler, esenlik bulurken o da kendi yeteneklerini geliştirmenin yanı sıra birçok yeni dostluklar kurmanın mutluluğunu yaşıyor. İşini büyütme hedefi doğrultusunda, kısa süre içinde seramik sanatında uluslararası birtakım yarışmalara katılarak kendini göstereceğini belirtiyor. Bu tür hikayeler, pandeminin olumsuz yanları yanında, fırsat yaratmanın ve kişisel gelişimin gücünü gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, pandeminin başlattığı bu dönüşüm, sadece bir hobinin ortaya çıkması ile sınırlı kalmadı. Ayşe Yıldız gibi pek çok kişi, kriz anlarını fırsata çevirerek hem kendileri hem de çevreleri için anlamlı değişimler yaratıyor. Dekoratif objelerden, özel tasarım eserlerine kadar uzanan seramik sanatı, aslında yalnızca bir sanat dalı değil; aynı zamanda kendini ifade etmenin ve toplumsal bağ kurmanın da bir yolu haline geldi.