Son günlerde şehrin birçok mahallesinde dolandırıcılık olaylarına neden olan sahte medyum, panik ve korku yaratmaya devam ediyor. Gerçek medyumların yanı sıra bu tür dolandırıcılıklar, vatandaşları psikolojik olarak da etkiliyor. "Üzerimde büyü var!" gibi cümleler ile mağdurlarını tuzağına düşüren bu sahte medyumun son kurbanları ile yaptığımız röportajlar, olayı daha da derinlemesine inceliyor.
Şehir halkı arasında "büyü" ve "kara büyü" gibi inançların yaygın olması, sahte medyumun işini kolaylaştırıyor. Kendini mistik bir aura ile çevreleyen bu dolandırıcı, önce şanssızlık yaşayan kişilerin kapısını çalıyor. İddialara göre, mağdurlara "Üzerinde büyü var!" diyerek korku salıyor ve ardından kurtuluş için para talep ediyor. Kısa süre içinde kendisine inandıran sahte medyum, bazı kişileri maddi olarak zor durumda bırakıyor. Ayrıca, ruhsal olarak da olumsuz etkileri olup, mağdurların zamanla kendilerine olan güvenini zayıflatıyor.
Bu sahte medyum, eliyle yaptığı çeşitli ritüeller ve yanıltıcı sözleri sayesinde kendisini bir çeşit "şifacı" olarak tanıtıyor. Önce kendisine can simidi gibi sarılan mağdurlar, ardından çaresizlikten yaptığı şeyleri kabul ediyor. Mağdurların ifadelerine göre, medyum sadece dolandırıcılık yapmakla kalmayıp, bazılarına psikolojik baskı uygulayarak, kurbanlarını büyük miktarda parayı vermeye ikna ediyor. "Sonunda özgürleşeceksiniz!" gibi vaatlerle, mağdurları hedeflerine giden yolda adeta tutsak ediyor.
Yetkililer, bu dolandırıcılıkla mücadele etmek için çeşitli yollar aramaya başladı. Şehirdeki güvenlik güçleri, yapılan şikayetler üzerine bu sahte medyumu yakalamak için çalışmalarını sıkılaştırdı. İlgili makamlar, vatandaşları bu tür dolandırıcılara karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Ayrıca, gerçek medyumlarla sahte medyumları ayırt etme yollarının anlatıldığı bir kampanya başlatıldı. Kampanya ile birlikte, vatandaşların daha bilinçli hale gelmesi ve böyle dolandırıcılara karşı daha istikrarlı bir duruş sergilemeleri hedefleniyor.
Bu tür olaylara maruz kalanların yalnız olmadığını, mağduriyetlerini paylaşabilecekleri sosyal medya grupları oluşturuldu. Burada, hem geçmişte yaşanan benzer olaylar anlatılıyor hem de farklı kişiler, birbirlerine destek ve önerilerde bulunuyor. Psikolog ve danışmanlar, dolandırıcılık mağdurlarının sadece maddi değil, ruhsal olarak da desteklenmeleri gerektiğini belirtirken, psikolojik hizmetlerin yanı sıra hukuksal süreçlerin de desteklenmesini öneriyor.
Son olarak, şehrin sakinlerine "Dikkatli Olun!" çağrısı yapılıyor. Medyumluk adı altında bu tür dolandırıcılıklar ile karşılaşma riski her gün artıyor. Vatandaşların, şüpheli durumlarda hemen yetkililere başvurması ve bu sahtekarların peşine düşülmesini sağlaması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, gerçek şifa ve yardım, bu koşullarda bulunamaz.